farkında olmasanız da the pirate bay, en baba torrent kaynağıdır bu alemde. başka sitelerden indirdiğiniz torrentlerde bile pirate bay'in seederlarından çekersiniz dosyayı. bak, emin ol bütün o how i met your mother'ları, lost'ları pirate bay sayesinde izledin. niye anlatıyorum bunu? her ne kadar dosyaları kendi sitelerinde host etmediklerini savunsalar da, pirate bay adminleri geçenlerde kendilerine açılan davayı kaybettiler, hapis ve para cezasına çarptırıldılar. bu konuda beğenimi kazandıkları esas nokta ise yaptıkları açıklama. her türlü sitenin ota boka kapandığı ülkemizde özellikle üstünde durulası. öncelerikle diyolarki, cezayı ödemek için para toplayan arkadaşlar varmış, toplamasınlar ödemeyeceğiz o cezayı. sonra da şunları;

* seed those torrents a little bit more than you usually do!
* buy a t-shirt and show the world where your sympathy is.
* if you live in europe, vote in the election for the eu parliament in june.
* continue to build the internets! start more bittorrent sites, blog more, start your own lobby group, create, remix, mash up and continue to grow more heads on this amazing hydra that we know as the internets!
* do not be afraid of using the network. invite your friends to this and other file sharing systems. calm people down if they're upset. we need to stay united.

and say it loud say it proud! we are all the pirate bay!"

WE ARE ALL THE PIRATE BAY ULANN!!

gelsin şimdi kapıyı çalsın, şuracıkta veririm. ne istiyosa. defans oynadı be adam hatasız. şu var bi de.

dizi durgunluğunda keşfettiğim yeni dizimiz. daha ilk sezonunda. hikaye biraz klişe ama işin medyum/gözlem boyutu ve karakterler arasında esprileri başarılı buldum. basitçe anlatayım, medyumlukla uğraşan patrick jane, ek iş olarak polise katilleri yakalamalarında yardımcı olmaktadır. bir gün yakalamaya çalıştığı bu katillerden biri patrick'in eşini ve çocuğunu öldürürler. (öhm max payne!?) patrick de medyum hikayesini bırakır, ailesinin katili red john'u bulmak kendini polise danışmanlığa verir. çok şık bi koltuğu var karakolda kendisinin.başka? kitchen confidential'daki ingiliz aksanlı arkadaş var. prison break'den garip dudak hatun var. bi tane japon var, bi tane taş hatun var. başrolde the guardian simon baker. house'un ukalalığı, sherlock holmes'un zekası, hank moody'nin umursamazlığına sahip bir karakter, patrick jane. csi tarzı polisiyelerden sıkılanlar için yeni ve eğlenceli bir deneyim.

bi de her bölüm bi su görüyoruz ya da duyuyoruz göstere göstere. bakalım sonu nereye varacak.

yaşlı makyajını çok tuttu sanırım yapımcılar. biz de tuttuk, sorun yok.