playlist
resim sağ tarafa taşmış. bi şeyler yazalım aşağıya insin.
werchter'e hazırlanıyoruz yavaş yavaş. hollandalılar son anda bi yamukluk yapmayacak inşalla verecekler vizeyi. idata'da çalışanları güvenlik hariç pek güleryüzlülerdi. kıllandım biraz.
kimse bilmezdi ben bu şarkıları dinlerdim ya yaaa. sex on fire tabi. mainstream! avrupalılar bıkmış artık her konserde kol. whores of leon falan diyolar. ayıp ulan.
kings of leon - mary
kings of leon - the bucket
kings of leon - molly's chambers
elbow'un son albümü de baya bayıkmış. az çalsınlar. şunu bunu çalsınlara da başlıyorum. the fix çalsınlar. sahneye atlamak gibi bir iddiam yok bu sefer. the fix çalsalar güzel olur sadece. bir kış güneşi değil.
elbow - the fix
elbow - open arms (albümün en hareketli şarkısı)
tarkan - kış güneşi
şöyle bi 80'lere de inelim.
yazoo- situation
dexy's midnight runners - come on eileen
men without hats - safety dance
n.w.a - straight outta compton (ice cube bu, rap falan niggas with attitude. ezberleyip cadde trafiğinde söylemek lazım.)
the buggles - video killed the radio star
duran duran - hungry like the wolf
2 gündür harry potter filmlerini izliyorum. 3.'den başladım, en çok da onu beğendim. zira ilk 3 kitabı okumuştum. 3.'yü de okulda okutmuşlardı hatta . alfonso cuaron'un hatırına izledim (children of men). keşke o devam etseymiş seriye. bu son part 1 hariç diğerleri pek sinmedi içime.
gary oldman da dünyanın en iyi aktörü. random 4 şarkı daha.
soundgarden - black hole sun
hooverphonic - sometimes
bloc party - this modern love
arctic monkeys - when the sun goes down
seyirci sikip atmış.
taşan resim artık aşağılardadır sanıyorum. bakalım.
az daha sabret.
yılmaz özdil style.
yaşasın
laiklik!
...
shazam'a kaydettiğim şarkılar silindi. kötü oldu. baya şarkı listelemiştim dinlemek için. ilk defa duyduğum bir doors şarkısı da varı şimdi onu arıyorum. bulsam bile hatırlamıycam heralde. üzünç. nerde dinlediğini bile hatırlamıyorum. sarhoştum, bi yerde yatıyordum, doors çalıyordu. o kadar. soul kitchen lan galiba. hadi kendimi kandırıyorum. soul kitchen olsun. rüyamda mı gördüm lan. neyse sağlık olsun.
paris'de jim morrison'un mezarına gideceğiz inşalla.
ya da gideceğim.
foobar'a morrison yazınca şöyle ilginç bi şey de buldum. entourage ost.
mark morrison - return of the mack
the doors - love street
portishead - magic doors
arctic monkeys - red light indicates doors are secured
her yol werchter'e çıkıyo.
editors - smokers outside the hospital doors
bu da gözüme çarptı.
yıllığa
suede - beautiful ones
'ın sözlerini yazmış olabilirim. büyük ihtimalle yazmışımdır. inşalla yazmışımdır. sarhoştum hatırlamıyorum.
jimmy mathis - bubba sparxxx
ben rap dinlemeye başladım beyler. ona göre. yalnız hangisi sanatçı hangisi şarkının ismi emin değilim. -
tv on the radio - staring at the sun
alternatif sahnedeyiz. seasick steve diye bi eleman var, 3 telli gitar çalıyo. ona biraz bakınır geliriz. sonra ana sahneye koşuyoruz.
the hives - two timing touch and broken bones
geberdik zaten heralde. ama aloe blacc var. canlı görmem lazım. tekrar alternatif sahnedeyiz.
aloe blacc - i need a dollar
aloe blacc - loving you is killing me
baya ilginç bir tarzı var bu adamın. bir bilmece gibi, çözemedim ben seni.
artık dinlenebiliriz biraz. james blake vs anouk farketmez. arada eels gibi bi saçmalık var. kardeşim dinliyo shrek ost'den. sabaha koysana onu. neyseki qotsa var o sırada. sonra linkin park vs beady eye. en ergen halimde bile linkin park dinlemedim. yan çadırdan arkadaşlarımla liam gallagher'u görmeye gidiyorum. hurts vs chemical brothers tercihim o anki enerjime bağlı. hurts dinleyerek sızabilirim ya da
my finger is on the button...
dııt dıt dııt
artık geberdim sabah uyanmam.
o değilde alternatif sahneyi açan warpaint de baya transsal müzik yapıyomuş. keşke onlar kapasalarmış. neyse, bi bildikleri vardır adamların.
e resim alttadır artık heralde.
coştum ben baya.
iyi
geceler.
...
0 yorum:
Yorum Gönder