s/he pulled a mutu
mutu artık bir fiil de oldu. ölçü birimi olarak kullanıyorduk ama kilo verince kaos oldu baya. bir mutu etmeyen cisimler birden çok mutu etmeye başladılar. tarih dersinde metre santime geçtiğimiz zamanki gibi oldu.
şöyle ki mutu insanın arkadaş ortamından kimseye söylemeden ayrılıp eve gitmesi eylemi, türkçe mutulamak, ingilizce 'pulling a mutu' olarak literatüre geçti geçtiğimiz haftaiçi. ismi bulan da kendisi oldu. mutuladığı bir akşamın ertesi gece 2 kişi de ayrı ayrı mutulayınca anladı sanırım bir isim vermesi gerektiğini.
şaka maka benim de sık sık yaptığım bir iş. kısa bir ismi olması iyi oldu. "abi nereye kayboldun!? nerdesin!*" dediklerinde hiç kasmadan "mutuladım" diyeceğim.
pandalar aslında çok sempatik hayvanlar ama fazla mainstreamler. içimdeki hipster onları sevmemi engelliyor. bi de sexuall harassment panda diye bir fenomen vardı. bu da iyimiş;
bodrumda üç tane ördek edindim. arka bahçeye geliyolar hep bir takım kümes hayvanlarıyla. 3 tane beyaz beraber takılıyolar çete gibi. hoşlandım. salatalık kabuklarını sırf onlara veriyorum. bir de yavru ördeklere. hesaplamalıma göre tavuk ve horozların şimdiye açlıktan ölmesi gerekiyodu. aslında horoz artık pek ötmüyo sabahları. ama hala yemek vermiyorum. öyle bi insanım.
zaten kendileri yiyo onlar bizim bahçeden. hayvanseverler endişelenmesin.
petv diye bir kuruluş var. people for the ethical treatment of vegetables. yaa? olaya hiç bu açıdan baktın mı? bitkilerin canlı olduğunu kabul etmişsin ama acı çekiyo mu falan hiç düşünmüyorsun.
bi de balıklar. bitkiyle aynı mertebedeler toplumun gözünde. canlı canlı satılıyor hayvanlar! eve taşıdığımız torbalarda ölüyorlar. tam tersini düşün. inek pazarı var mesela insanlar burdan canlı inek alıp yolda kafasını su dolu bi poşete sokup öldürüyorlar, sonra eve gidip yiyorlar.
sonra vefa bir semt mi?
vefa semti nerde bilmiyorum. to my knowledge vefa bir semt bile olmayabilir. görmediğim şeye inanmam. bozacı falan inanmam. alın bi gün götürün beni vefa'ya.
beatles iyi grup hala dinlemeyen varsa dinlesin. across the universe fena film değil ama beatles'ın müziğe yaptığını filme yapamamış.
ülkemizde yeterince sinema eleştirmeni yok. zor iş farkındayım da para versen yaparım yani bi şekilde. kim var adam gibi bildiğin? ntv'nin oscar gecesindeki eleman.
fransa'da şarap sevdiğimi sandım. fransız şarabıyla ilgili bir durummuş sanıyorum.
sunday morning is everyday for all i care.
nirvana'yı küçümseyen insanla yarın için plan yapmam.
"kadınların gülümsemediği bir şehrin erkekleri cesur olamaz."
0 yorum:
Yorum Gönder