it's kins of a funny story
film var gençler. zach galifianakis'i görüp komedi sanmayın. güldürdüğü yerler oluyor tabi ama film daha drama yakın. intihar eğilimli genç kendi isteğiyle hastaneye yatıyo. modern zaman one flew over the cuckoo's nest'i tanımı cuk oturuyo. ama ailesinin beklentileriyle savaşan bi gencin bakış açısından anlatıldığı için farklı. o bakımdan one flew over the cuckoo's nest meets the breakfast club diyerek filmi özetliyorum.
konu olarak yeni bi şey yok, ama işleniş çok başarılı. oyunculuk üst seviyede, genç eleman biraz acemi kalmış gibi ama rolü gereği çok sırıtmıyo. en azından michael cera'ya gitmemiş rol. zach ciddi rolleri de kotarabildiğini gösterdi bi kez daha. bkz: due date'deki ağlama sahnesi. emma roberts şimdiye kadar gözümde yamuk suratlı bi kızken, bu filmde aşık etti kendisine. tebrik ediyorum.
filmin bir başka artısı da müzikleri. kocaman bir artı hatta. under pressure performansı tek başına glam rock'a bir saygı duruşuydu. beklenmedik bir anda bowie ve freddy çıktı. sonracığıma black sabbath vardı yamulmuyorsam. müzikten spoil olan okumasın buraları. radyo eksen jinglelarından the xx - intro var. ne zaman bi filmde kullanılacak diye beklediğim where is mind'ın piano yorumu var. başka cevherlerde de var.
sonuçta güzel film. ama daha da güzel olabilirmiş. eksikler var ama artılar kapatıyo. bağımsız hollywood filmi.
0 yorum:
Yorum Gönder