favori zombi filmlerime bir yenisini ekledim. romero'nun 1973 yapımının yeni versiyonu. başroldeki adam hitman, nerden tanıyorum diye delirmeyin. zombilerimize yine zombi demiyoruz. konuşabiliyolar, zeki planlar yapabiliyolar ama amaçları şiddet, vahşet. bir kaç klişe dışında, izlenebilir bir gerilim. hatta yer yer fazla geriyor bir eleştiri olarak. mekan hariç yeni pek yeni bir şey sunmuyor zombi filmlerine. bir şeyler var ama seyir zevkiniz için söylemek istemiyorum. sonu için görüntü yönetmenini ve özel efektçileri tebrik ediyorum. creditleri de izleyin bir süre. hala vizyonda sanırım, sinemada izlenirse daha da gerer insanı.

baya iyi film çıktı bu. kerem yanımda uyuyo diye sessiz güldüm hep, yoksa çok eğlendim tek başıma. ingiliz komedisi, anna farris bonus. düşük bütçeyle iyi iş çıkarmışlar. senaryo biraz karışıyo ama karakterler de pek bi şey anlamadıkları için pek önemli değil. izleyin.

futbol yazmak şart şu sıralar.

* edirne'li değilim ama galatasaray'ın kendi başkanı bile şampiyonluğa inanmıyorken, futboldan zerre anlamayan sözde taraftarın şampiyonluk inancını eğlenerek izliyorum. durumun farkına varıp bursa'ya yatalım diyecek mi diye de bekliyorum.

* her hafta şampiyonu belirleyecek maç deniyor bi maç için. şampiyon, normal şartlarda, son hafta belli olur

* galatasaray bursa'ya yatmaz, ama yenilir. iddaacılara da bir hafta önceden alt diyorum. kasımpaşa'nın kalan her maçı da üsttür.

* fener derbiyi kazanarak benim bursa iddiamı tehlikeye soktu. ama y-factor'u de unutmayalım.

* yılmaz vural, en iyi türk teknik direktördür.

* holosko sakat değilse, mustafa denizli en kötüdür.

* hüseyin göçek en iyi türk hakemidir.

* hüseyin göçek taraftardan en kolay etkilenen türk hakemidir.

* guiza'nın yerine yılmaz vural'ı koysan daha yararlı olur.

* alex çok piç bi adam.

* mehmet topal tek başına defansif orta saha rolünde iyi oynuyor bak. gerets zamanında ve son 2 maçtır. kendi kalesine golü defansın hatasıdır.

* gio oluyo.

* arda>riera

* arda mascherano takası yeni daydreaming konum

* servet gidiyo.

* avusturalya'lı olsun, isteyen gelebilir yerine.

* lucas'ın ekranda gözükmeyen boş adama attığı paslara bayılıyorum. manisa maçında bir oyun kuruşu var hele verkaçlı çalımlı, seksden zevkliydi. son pası da attı geri döndü hemen. top sakalı kessin, ona da veririm. keşke daha genç gelseydi. yavaş biraz, sağda sıçıyodu zenciye karşı, belli etmedi yine pek.

* bolton ligdeki genç yetenekleri iyi toplamış. seneye stoch'u da alırlar mı?

* roma napıyor?

* espanyol, barcelona'yı chelsea'den iyi savundu. helal olsun.

* tottenham coştu iyice.

* cesc sakatlanmasa arsenal iyiydi.

* bursa'ya da yenildikten sonra caddebostan balans brau'da premier lig izliyor olacağım. beklerim.

* theo walcott hızlı adam.

uyku düzenim uyku düzensizliği

güzel futbola rağmen takım adına mutsuz ayrıldığım bir maç oldu diyarbakır maçı. ligten düşmesini isteyeceğim ilk takıma tezahürat yapıyordu taraftar. lucas'cım da bırakın bu ayakları diye alkışladı tribünleri ama anlayan olmadı. 5 dakika sessiz protesto benim de fikren katıldığım bir hareket oldu, futbolcular bir kaç haftadır motivasyon bakımından eksik gözüküyorlardı ve böyle bir protesto gerekliydi uyanmaları için.

sonra arda'nın sinema olayına da dokunan tezahürat başladı. arda'nın takımdaki en galatasaray'lı futbolcu olduğuna fenerbahçe'liler bile itiraz etmez. bu futbolcuyu saha dışındaki, hatta özel hayatındaki hareketleri için eleştirmek aptallıktır. formsuzluk var arda'da, nedenleri de açık. taraftarın bu nedenlere tepki vermek yerine onlardan biri olmasını anlayamıyorum. gitmemek için tek sebebi taraftarın sevgisi olan kaptanın önümüzdeki sene avrupa'ya gitmesini şimdi daha çok istiyorum.

jo'ya da bir tepki vardı. benim fikrim tepkinin nedenlerinin haklı, uygulanış biçiminin yanlış olduğu. taraftar, üzerinde galatasaray forması olan hiçbir futbolcuyu yuhlamamalı. guiza ağladığında fenerbahçe taraftarını eleştirenlerle aynı insanlar top jo'ya yaklaşınca gözleri dönenler. derbinin son 30 dakikası kendi stadında fenerbahçe taraftarını dinleyenler de aynı kişiler. aşkları gerçekten renklere olan adam, 2-3 maç puan kaybedince kaptanını yuhlamaz. jo'yu havalanında karşılarken rahibe mi sanıyordunuz? alemci futbolcu istemiyorsanız baros da gidiyor

numaralı ilk defa beğenimi kazandı ve diğer tribünlere tepki gösterdi. benim de bulunduğum yeni elit kapalı altdan da cılız da olsa destek geldi. umuyorum aslantepe'de bu gerçek 'gerçek galatasaray'lı' azınlık çoğunluk olacak. yeni azınlığın saçmalıklarını, küfürlerini bastırabilecek ama maçı da sinema izler gibi izlemeyecek. hakemi, rakip oyuncuyu baskı altına alacak. arda da televizyon'dan izleyecek benim bu hayal dünyamı.

galatasaray'ın hala şampiyon olacağına inananlar varmış. önce 7'de 7 diyorlardı şimdi 5'e indiler. galatasaray sezonun ilk yarısı en çok fenerbahçe ve bursa maçlarında çaresizdi. fener maçında gördük ki değişen bir şey yok. bursa'dan puan almamızı zor görüyorum.

bursa dışındaki maçlarda ihtiyacımız olan şey cevat güler zamanındaki istek, motivasyon. bunun için, futbolcuların sevdiği bir teknik direktör (bi tanesi golden sonra rijkaard'a koşmadı gerets gibi), taraftarın ıslıklamadığı bir kaptan, kaleci ve santrafor lazım. keita'yı gaza getirecek taraftar desteğini saymıyorum.

ha ne olur. rijkaard bursa maçı hariç tek defansif savunmaya devam eder. arda gaza gelir takımı toparlar, baros golleri çakar, aykut devleşir, şampiyon oluruz. ihtimali yok değil. ama o gün eski açıktaki gerizekalılar sevimeyecekler, aşkları renklere onların. takımı şampiyon yapan sizlere.

şüphesiz ki bütün bu olacakları izlemek zevkli olacak.

hadi bakalım.