* hayat çok acayip. çok fazla şey var. askerde uyanıyorsun ve o gün başına gelecek her şey belli sayılır. yatıyorsun, çalışıyorsun. yemek yiyorsun, uyuyorsun, hayat öyle değil. fazlasıyla karışık, yapay ve çok ihtimalli.
* beni son günümde nöbete yolladılar. gittim, yarım saat bekledikten sonra bir ağaçkakan gördüm. etkileyici bir andı çünkü daha önce hiç ağaçkakan görmemiştim. güzel bir finaldi. sen hiç ağaçkakan gördün mü?
* şişhane metrosunun çıkış turnikeleri kadar korktuğum bir şey varsa, kızların senin ananı sonra sikicem bakışıdır.
* alkol toleransının azalması güzel bi şey. bütün bağımlılara 1-2 haftalık detoks tavsiye edeiyorum.
* polis arabanızda sarma kağıdı bulursa, arabanın aranma süresi 4 kat artıyor. tabi polisin dünyanın en klasik tasarımlı şemsiyesini gösterip, "bu şemsiye mi?" diye sormasına, "öyle gözüküyor" da dememek lazım galiba.
* babanın evinde gece 11den sonra acıkmayacaksın çocuk. ne yiyecek anne yemeği kalıyo, ne atıştıracak obur cubur oluyo.
* abur cubur mu obur cubur mu? içinde obur olması daha mantıklı sanki.
* blog, çok sevdiğin ama 1-2 ayda bir uğrayabildiğin restoran gibi oldu di mi?
* şişhane'de çöpşişçi yok amk. aç, koy adını şiş hane her gün orda yemezsem şerefsizim. 2 hafta yerim yani en az. sonra bi süre haftada bi giderim. sonra ayda 1-2. sonra gitmem. sonra bi özlerim yine giderim haftada bi. sonra tadilat yaparlar, unuturum falan. realizm ftw.
* ben bazen asansörde osuruyorum. eve giderken olsun, evden çıkarken olsun. çünkü o indiğimde biri binerse heyecanını seviyorum. yukarı çıkarken hele, asansöre binecek kişi karşı komşumuz oluyor, öyle en heyecanlı. bizim katın ışığı yanmasın diye florence'dan no light'ı söylüyorum içimden.
* galiba jimmy durmaz'ı ortaköyde koşarken gördüm. doğruysa bravo kendisine maçtan bi gün sonra.
* tutmasaydım düşüyodun şakası evrensel mi? ülkemiz bu yüzden birçok yönden geri kalmış olabilir mi?
* normal şeylerden keyif alabildiğimde gelmiyorum pek buraya. zaten kim oturup blog yazıyo ki devamlı bi şekilde.
* büyüdükçe espri yeteneğinin azalması tamamen sıkıntılarının artmasıyla alakalı. bu yüzden bebekler ve yaşlılar daha mutlu genelde. zenginler daha çok gülüyor.
* iki kişinin kavgasını tek başına ayıramazsın.
* görüş alanındaki bir şeyi görmüyor gibi davranmak kadar zor bi şey yok. acayip bir stres.
* bi şey parçalamak kadar da zevkli bi şey yok. hatırlar mısınız bir gün bizim evde bir bilgisayar ekranı parçalamıştık office space misali. en kısa zamanda bi daha yapmak hepimiz için faydalı olur kanaatindeyim. o tüplü ekranlar falan çok pahalı olmasa gerek.
* bira 5 lira olcak lan nerdeyse. yeme-içme orantısız şekilde pahalı türkiye'de.
* elephant woman'ın başındaki tınılar.
* bar tarzı mekanlarda gül satan insanların, iki erkeğin baş başa olduğu masalara satış yapma için harcadıkları süre, o ülkenin modernliğiyle düz orantılı. bizde sormuyorlar bile. bir mutu tespiti.
* yukardaki cümleyi tek backspace kullanmadan yazdım, kendimle gurur duydum.
* iphone çıktı, telefon melodisini şarkı yapma şeyi gitti lan. geri başlatıyorum. hipsterlığımdan şüphe duydum bunu daha erken düşünmediğim için. yanları kısa kestirip, üstleri uzun bırakıp kemik gözlük takmakla hipster olunmuyo bilader.
* ufak müzik gruplarıyla etkileşimlerime devam ediyorum. belle and sebastian'ın iki üyesiyle fotoğrafım, gary powell'ın da bagetine sahibim.
* youtube'um türkçe oldu. embed yerin göm diyo. yukardaki videoyu gömdüm.
* patron işe yeni girenlere topluca wear sunscreen izletti, gözüme girdi. ben de hemen başında anlayıp gülümseyince onun gözüne girdim mi?
* ne kadar boktan bir gün geçirirsem geçiriym, iki kişilik iki yastık bi yatakta bitiyo günüm. şanslıyım.
* kumar bağımlıları aslında kaybetmeye bağımlı değiller miydi?
* çok iyi geldi lan yazmak. insan sevdiği şeyi bırakmalıymış arada. bi süre içmeyince daha kolay sarhoş oluyosun ya, aynı şey işte. 2 hafta günde 50 defa dinlediğin şarkıdan bıkıp, 3 ay sonra radyoda duyarsın ya bazen. işte öyle bir şey. hani bütün yaz terlersin, üşümek nasıl bi şey unutursun, sonra havalar soğur camı açarsın gece, yorganın altına girip uyursun ya.
* einstein da çözmüş işi. her şey göreceli. emcekare.
* beynine bi şey ver, sakla bi süre, 10 katı büyüsün sana geri versin.
* ayakkabıyla kuma bastığında çıkan ses.
* şuna rastladım geri geldim, "okulu 4 senede bitiren 4 senesini, 5 senede bitiren 1 senesini kaybeder."
* benim grup blonds güzel işler yapıyor. çok indie o yeah.
* bir erkeğin hayatında, durmasını işaret ettiği taksinin boş olması için en büyük dualarını ettiği anlar vardır.
* dünyadaki bütün kadınlar elli yaşının üstünde olsa tam bir playboy olurdum. esprilerimle kırıp geçirdim yine geçen dolmuşta. gece 3'de napıyolarsa. acayip bodrum kafaları. bende de mıknatıs var galiba.
* bazı bebekler var, cinsiyetleri anlaşılmıyo arkadaş. saçı kıvırcık böyle, bebek suratlı. annesine sormak da hakaret gibi geliyo. benim çocuğum erkekse, kız mı diyeni döverim lan. kız olursa da aynı, çirkin diyo gibi oluyo yine döverim.
* saç değiştiren kızlar da çok acayip. bir anda başka biri olabiliyolar. renk falan zaten tamamen bukalemun gibi ama böyle toplayınca bile çok fark ediyo bazıları. haksız mıyım haşmet?
* arabada uyumak hem rahatsız hem zevkli. lakin bir dışarda uyumak değil. afedersin terasta bi uyumuşum bugün. iftarda top attılar öyle uyandım. top atılırsa uyanıyorum, deyim geçerli değilmiş bende.
* bu sinkov falan kesin zararlı bi şey bak diyorum.
* tek elle yumurta kırma yeteneğimi geri kazandım.
* lira, mı dakika mı her neyse ona kontür dediğimiz için yaşlı sayılcaz bir gün. ben hala milyon da diyorum. çok başarılı bir dede olacağım. şimdi gidip atasözü çalışacağım.
1. 2010-2011 sezonunda bucaspor'da forma giyen torric jebrin bundan 5 sene içinde chelsea ayarında ( şampiyonlar ligi'ne ilk iki torbadan seçilen) bir takımında forma giyer. iddia el fakhir gold'una.
not: bulls şampiyon olamadı, stoch hala fenerde. bunları aycan kazandı.
2. kgbb: -5
3. mutuyla iddia: ales'den 40 veya üzeri matematik sorusu çözersem bıyık bırakacam. 40'ın altında kalırsam o bırakacak. sonunda kazanan bıyık olacak.
Goldie Boutilier - Favorite Fear
-
Bugün keşif sahnemizde Kanadalı şarkıcı-söz yazarı Goldie Boutilier var.
Nova Scotia’nın Cape Breton Adası’nda doğan Boutilier, Tammy Wynette ve
Dolly...
Göksenin’den tertemiz bir blues albümü: “Gına”
-
Dün akşam, Türkiye’de blues müzik üreten nadir kadın sanatçılardan
Göksenin’in yeni albümü “Gına”nın lansman konserine davet edildik. İyi ki
de edilmişiz...
Durup, bakmak
-
Kuyruğunu sağ yandan, askeri nizamda bitiştirdiği iki ayağı önüne sarıp,
vakur bir duruşla kıpırdamadan dakikalarca durarak sana bakan bir kedi,
sana ne ...
Meydan Okuma -2
-
Aziz Yıldırım’ın seçimdeki en büyük kozu olarak açıkladığı Jose Mourinho
projesi futbolseverlerin aklına bir başka Portekizli’yi getirmiş olabilir.
Bunda...
Üç silahşörler: Erkin - Barış - Cem
-
[image: buhar ısı gün ısı]
Türk rock müziğinin üç silahşörleri: Barış Manço, Cem Karaca ve Erkin
Koray. Hem çok benzerdiler, hem çok farklı. Üçü de uzun s...
Bu Sefer Bahanem Var
-
Yine ihmal ettim blogu ama bu sefer sağlam bahanem var. Son 9 senedeki
ikinci kıtalar arası taşınma olayına kalkıştım. Bilenler bilir, son 9
senedir Avu...
Yan Dükkana Taşındık
-
Elimde olan, olmayan birçok sebeple buraya yazı yazamayacak duruma
gelmiştim, elim biraz rahatlamışken dönüp tekrar yazmaya içim el vermedi. 4
senelik, bin...
Once upon a time in Gebze
-
bakıyorum da bizim blogda aylardır bir yazı eklenmemiş, sadece cem'in
eklediği birkaç video var ama onların bile bir satır cümle açıklaması yok.
bugün deni...
Recent Comments